|
|
|
M.Ö250 yıllarında Yenisey vadisi boyunca uzanan bölgelerde bulunan Kırgızlar, Orta Asya Türk tarihinin en eski halklarından biridir. Yenisey Irmağı boyunda medenî bir hayat süren Kırgızlar Milat’tan sonra birinci yüzyılda Hun Devletini oluşturdular. Hunların dağılması üzerine, Kırgızlar, Hakas Devletini kurdular. Dördüncü yüzyılda kurulan Hakas Devleti, Baykal Gölü'nden Tibet’e kadar olan kısma hâkim oldu. 6. yüzyılda kurulan Göktürk Devleti ile mücâdele eden Hakaslar, Mukan Kağan döneminde Göktürklere bağlandılar. Göktürklerin Çin hakimiyeti altına girdiği 630-680 yılları arasında Kırgızlar tekrar müstakil olarak yaşadılar. İkinci Göktürk devletinin kurulmasıyla yeniden Göktürklere bağlandılar. Kırgızlar bu dönemde sık sık yönetime ayaklandılar. Kırgızlar Göktürk Kağanlığı'ndan sonra Uygur Kağanlığı hakimiyetine girdiler. Kırgızlar 840 yılında Orhun bölgesine giderek Uygur hakimiyetini ortadan kaldırdılar ve Orta Asya hakimiyetini ele geçirdiler. Türk Kağanlıklarının milli merkezi Ötüken başşehir olmak üzere Kırgız Devleti kuruldu. Karahanlılar'ın tesiriyle İslâm dînini kabul ettiler. Kırgız kaynaklarına göre, 10. yüzyılda 200 bin müslüman Kırgız ailesi vardı. 920 yılında Moğol Kitan devleti, Kırgızları baskıya uğratarak, eski yerlerine göç etmelerine sebep oldu. 1207 yılında Moğol hakimiyetini kesin kabul eden Kırgızlar, Moğol hakimiyetine giren ilk Türk halkı oldu. Yenisey nehri kıyılarında bulunan buluntular, Kırgız Türklerinin ileri düzeyde bir medeniyete sahip olduklarını göstermektedir.
Kırgız Türkleri, Moğollardan sonra Timur ve Özbek Hanlığı içerisinde yaşadılar. Daha sonra 17. yüzyılın sonlarına kadar "hanlık" seviyesinde varlıklarını devam ettirmişlerdir. 1870'lerde Hokand Hanlığı'yla beraber hareket eden Kırgızlar, Ruslar'ın Hokand Hanlığı'nı yıkmasıyla beraber Rus hakimiyetine girdi. 1863'te kurulan Orta Asya Rus Generalliği'ne bağlanan Kırgız bölgesi, Rus çarına karşı sürekli ayaklandı. Pek çok Kırgız kabilesi Afganistan'a ve Uygur bölgesine göçtü.
|
|
|
|
|
|
|